Her yıl merakla beklenen erken rezervasyon döneminin bitmesine sayılı günler kaldı. Önümüzdeki yaz dönemi için tatilini daha avantajlı fiyatlarla yapmak isteyen tatilciler, erken rezervasyon dönemlerini tercih ediyor. Turizmciler artan fiyatlar nedeniyle bu yıl erken rezervasyonun diğer yıllara göre daha erken başladığını ancak beklenen talebin gelmediğini açıkladı.
Bu yıl erken rezervasyon indirimleri yüzde 20-55 arasında. 2024’te iki çocuklu bir aile tatil için 50-300 bin TL arasında harcama yaparken bu yıl erken rezervasyon dönemine rağmen 70 bin liradan başlayarak üst segmentlerde 390 bin TL’ye kadar çıktı.
‘RAYDAN ÇIKMIŞ DURUMDA’
2025 yılına ilişkin erken rezervasyonlardaki son durumu turizmcilerle konuştuk. Türkiye’deki erken rezervasyonların “bitmeyen” bir uygulama olduğuna vurgu yapan Bodrum Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği Kurucu Onursal Başkanı Serdar Karcılıoğlu, “Tüm dünyada turistlere ayrıcalıklı bir imkân için uygulanan ancak aralık ayından en geç şubat sonuna kadar süren erken rezervasyon sistemi de bizde rayından çıkmış bir durumdadır. Bunun nedenleri ise ülke yönetiminin turistlere verdiği güvensizlik ortamı, anlamsız dış politikalarımız ile savaş riski taşıyan bir ülke konumuna gelmemiz” dedi.
‘ORTA DİREK KALMADI’
“Erken rezervasyonlar yok denecek kadar az” diyen Karcılıoğlu, “Otellerimiz günü kurtarmak derdine düştükleri için henüz bir fiyat ayarlaması bile yapabilmiş değiller. Yurtiçi talepleri konusunda ise düne kadar orta direk insan grubunun otellerde doluluk oranlarını artırdığı bir olgu idi. Geldiğimiz noktada bu önemli kesim oyun dışında kaldığı için yurtiçi talepleri sıfır noktasının bir tık üzerindedir. 2025 yılının 2024 yılından bir farkı olmayacağı hatta daha da düşük seyredeceğini söyleyebilirim.”
DÖVİZ FAKTÖRÜ
Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı, Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler ise erken rezervasyonlarda geçen yıla göre yüzde 25 artış olduğunu kaydetti. İşler, hizmet, enerji, ulaşım, ısınma gibi kalemlerdeki giderlerin fiyatları belirlemede etkili olduğunu söylerken şu bilgileri verdi: “Yıllardır dövizin baskılanmasının bedelini de ödemek zorunda kalıyoruz. Türk Lirası maliyetlerimizin döviz karşılığını hesaplayarak ve üzerine makul bir kâr koyarak fiyatlama yaptığımızda dünya turizm sektöründeki rakiplerimize göre pahalı kalıyoruz. Talep alamıyoruz. Kârlılık oranlarımızı olması gerekenin altında tutarak rekabeti sürdürmeye çalışıyoruz. Bu da yıllık bakım ve yenileme faaliyetlerinde sınırlı işler yapmamıza neden oluyor. Yurtiçi talep ise durgun” dedi.
More Stories
Altının kilogram fiyatı 3 milyon 270 bin liraya yükseldi
TÜFE Bazlı Reel Döviz Kuru Endeksi yükselişine devam ediyor
Mehmet Şimşek’ten enflasyon mesajı: Endişeleri anlıyorum fakat düşecek