CHP Milletvekili Mahmut Tanal’dan Gurbetçilere Tepki

CHP milletvekili Mahmut Tanal, Almanya’dan Türkiye’ye gelen, ‘Ülkenizin kıymetini bilin’ diyen gurbetçinin sözlerini eleştirdi. Tanal, “Sen yılda 11 ay sosyal devleti, hukuku, adaleti, özgür basını, gerçek demokrasiyi yaşayıp bir ay gelip ezan, bayrak edebiyatıyla Türkiye’yi azarlayamazsın.” dedi.

Tanal, “Almanya’dan gelip halkı parmak sallayarak ‘kıymet bilin’ dersi veren gurbetçiye cevabımdır.” başlığıyla şu açıklamalarda bulundu:

• Sen yılda 11 ay sosyal devleti, hukuku, adaleti, özgür basını, gerçek demokrasiyi yaşayıp bir ay gelip ezan, bayrak edebiyatıyla Türkiye’yi azarlayamazsın.
• Vatandaşımız burada 12 ay boyunca: Açlıkla boğuşuyor, İşsizlikle savaşıyor, Gençlerimiz ülkeyi terk ediyor, adalet yerine talimatla çalışan bir yargı sistemine mahkûmuz, Çocuklarımız eğitimde fırsat eşitsizliği görüyor.
• Senin altındaki araba değil mesele Asıl mesele: Üzerimizdeki adaletsizlik, hukuksuzluk, torpil ve yoksulluk. Vatan sevgisi, halkına tepeden bakmakla değil; halkının içinde, onuruyla, emeğiyle yaşamayla olur. Türkiye kimsenin siyasi ajandasını tatmin edeceği bir “maneviyat sahnesi” değil, adalet, eşitlik ve refah isteyen 85 milyon insanın ortak vatanıdır. Bayrak da bizim, ezan da bizim, bu millet de bizim. Kendi halkına tepeden bakanlara değil.

Almanya’dan gelen gurbetçi şu ifadeleri kullanmıştı:

Biz orada 11 ay bir ay tatil yapabilmemiz için tasarruf etmemiz gerekiyor. Buradaki insanımız her hafta sonu tatilde. Bayram, resmi tatiller… Biz bu tatili geçirebilmek için 11 ay soğuk, sıcak, gece, gündüz demiyoruz. Altımızdaki arabın görüntüsü nü fazla düşünmesinler. Ha bu Mercedes olsun, Doğan olsun. İkisinin arasında fark yoktur. Ben burada yaşasaydım, Doğan sürseydim gene ayağımızı yerden kesiyordu. Vatanımızın, memleketimizin kıymetini bilin desem belki bilemezsiniz. Ancak bunu bizim gibi yurt dışında gelip özlemle içimiz cız ediyor. Yıllardır yurt dışında olmamıza rağmen ikinci sınıf değerlendiriliyor. Okulların yuva kısmında çocukların geleceğe yönelik hayatları ayrı planlanıyor. Kendi çocukların ı nı arka plandan özel ilgi gösteriyorlar. İşçi ailesinin çocukları doktor, mühendis, vekil olması n… Avrupa’da şartlar böyle.